STRES, SİGARA VE ALKOL KULLANIMI ERKEN DOĞUMA SEBEP OLUYOR

Ege Üniversitesi’nde düzenlenen “Dünya Prematüre Bebek Günü   Bilimsel Programda” konuşan Doç. Dr. Hüseyin Onay, preterm doğum yapan kadının çoğunun da kardeşinin de  preterm doğum yapma riskinin fazla olduğunu söyledi.

Ege Üniversitesi Muhittin Erel Amfisi’nde düzenlenen “Dünya Prematüre Bebek Günü” etkinlikleri kapsamında “Neonatoloji- Genetik Gözüyle Erken Doğum” konulu panel gerçekleştirildi.

Panele konuşmacı olarak Ege Üniversite Neonatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Altun Köroğlu ve Ege Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Onay katıldı. 

Etkinliğin oturum başkanlığını yapan  Dokuz Eylül Üniversitesi Neonatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Erçal, “Bu gün Dünya Prematüre Günü. O yüzden mor renkte bir kıyafet giydim” dedi.

Doç. Dr. Özge Altun Köroğlu, “Güne nasıl başladığınız önemlidir. Yaşama nasıl başladığınız ise hayatlarınızı etkileyen bir durumdur. Prematüre bebekler için ise yaşamda kalmak sakat olmamak için bu ilk saatler çok önemlidir. Doğum sırasında bebeklerin yüzde 90’ına müdahale söz konusu olmaz. Yüzde onunda müdahaleye ihtiyaç duyulur. Elbette bizim de buna iyi bir hazırlık yapmamız ve kadın doğumcularla birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Anne, bebek ve doğumla ilgili bir sorun varsa bilmeliyiz. Fakat riskin ne kadar büyük olduğunu bilemediğimiz için biz her zaman önden hazırlığımızı yapıyoruz. Personel olarak her doğuma bir kişi gerekiyor ama  riskli durumlarda iki kişi ve daha fazlası olabilir. Bunun için  personelimizi bilgilendirmemiz gerekiyor. Aynı zamanda ekipmanlara ve zamana ihtiyaç duyuyoruz. Doğum esnasında bize prematüre doğuyor dedikleri zaman beş dakika içinde hazır olmamız gerekiyor” diye konuştu.                                     
ARABA YARIŞLARINDAKİ SCOTTLAR GİBİ
Doç. Dr. Köroğlu,  “Aslında olması gereken araba yarışlarındaki Scottlar gibi tam zamanında mükemmel bir şekilde çok farklı görevlerin yerine getirilmesi. Gerçekte olan herkesin ayrı telden çaldığı ama önemli olanın ise bu  durumu homojen hale getirerek birbiriyle uyumlu olmasını sağlamak. Mükemmel bir uyum orkestra gibi  beraber yükselmek. Orkestrada çalışanlar bizim gibi performans göstermiyorlar, çok öncesinden pratik yapıyorlar. Biz ise pratik yapmadan sahne alıyoruz ve insan hayatını etkileyecek performanslar sergiliyoruz” diye konuştu. 

GENETİK OLANIN KATKISI BİR İSE ÇEVRESEL FAKTÖRLERİNİN KATKISI ÜÇ
Doç. Dr. Hüseyin Onay ise  “Neden erken doğum diyoruz. Yaşadığımız her şey genetik. Spontane erken doğumla ilgileniyoruz çünkü diğerlerinin altında yatan epistemolojik nedenler olduğunu biliyoruz. Tüm normal doğumların üçte birinin nedeni epistemolojik nedenler.  Genetik ve çevresel faktörler beraber çalışır. Bir kadının prematüre çocuk doğmuş olması çok önemli bir risk faktörü. Çevresel faktörler her zaman arkada genleri değiştirerek oluşuyor. Çevresel faktörleri ise; yetersiz beslenme, madde kullanımı, alkol kullanımı ve stres. Genetik olanın katkısı bir ise çevresel faktörlerinin katkısı üçtür” diye konuştu.

Preterm doğum yapan kadının çoğunun da preterm doğum yapma riskinin fazla olduğunu ve preterm doğum yapan kişinin kardeşinin de preterm doğum yapma riskinin fazla olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hüseyin Onay, “Genetik olarak zenciler erken doğurmaya daha yatkınlar. Nedenini ise bilemiyoruz. Erken doğumda yüzde 17-36 genetik katkı, yüzde 80 ise çevresel faktörler etkili. Kadın ne kadar erken doğmuşsa çocuğunu da o kadar erken doğurma olasılığı yüksek” dedi (TS/SN-OK) // EGE BASIN GRUBU