25 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • İzmir10°C
  • Ankara2°C

İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞTU, ÇELİKPEN MARKASINI YARATTI

1992 yılında kurulan ve sektöre alüminyum kapı, pencere üretimiyle başlayan Çelikpen Alüminyum, markasına duyulan güven ve bayisi olduğu ürünlerin kalitesinden aldığı güçle pvc, alüminyum kapı, pencere, panjur sistemleri, çelik kapı, iç oda kapıları, alüm

İdeallerinin Peşinden Koştu, Çelikpen  Markasını Yarattı

18 Kasım 2016 Cuma 15:22

1992 yılında kurulan ve sektöre alüminyum kapı, pencere üretimiyle başlayan Çelikpen Alüminyum, markasına duyulan güven ve bayisi olduğu ürünlerin kalitesinden aldığı güçle pvc, alüminyum kapı, pencere, panjur sistemleri, çelik kapı, iç oda kapıları, alüminyum cephe sistemleri ve otomasyon grupları alanlarında yatırımlarını sürdürmeye devam ediyor. 

Sektöründe uzman 90 personel istihdam eden firma, bölgesinde 80’e yakın yetkili satıcı bayisiyle, Didim, Söke, Kuşadası, Aydın, İzmir, Manisa, Denizli, Yatağan, Milas, Bodrum, Muğla, Marmaris, Köyceğiz,Dalaman bölgelerinde her gün artan bayi ağıyla hizmet veriyor.

Bugün, Didim merkezde 6000 m²  kapalı alana sahip fabrikasında son sistem profil işleme ve CNC otomatik makinalarda günlük 30 daire (250 pvc kapı, pencere ) üretim kapasitesine sahip firmanın başarı yolculuğunu Firma kurucusu Mehmet Çelik’ ten dinledik. 

 1969 Denizli doğumlu Mehmet Çelik, ilkokul mezunu. 12 yaşından itibaren sürekli çalışan Mehmet Çelik çiftçi olarak başladığı çalışma yaşamına bugün sektöründe bilinen aranan bir marka olan Çelikpen ile devam ediyor.  

Bu işi kurmaya nasıl karar verdiniz? 
“Ben çiftçiydim, köyümüzde çiftçilik yapıyordum. Rahmetli babam da inşaat işçisiydi. Para kazanıyorduk ama toplasan bugün maaşlı çalışan elemanlarla aynı.  Sonra baktım köy yerinde bu işi yaparak para kazanmak mümkün değil. Benimse bir stratejim, bir yaşam hedefim vardı. Ben, ‘kendi paramı kendim kazanamıyorsam o hayat benim hayatım değil’ diye düşünüyordum.  Bu nedenle başka bir meslek öğrenmem gerektiğine karar verdim ve köyden ayrıldım. Aradım, sordum, araştırdım, en sonunda alüminyum mesleğini öğrenmeye ve bu işte usta olmaya karar verdim. Kapasitemin çok üstünde, gecemi gündüzüme katarak yaklaşık 9 ayda bu işin tüm inceliklerini öğrenerek, meslekte komut alan değil, konut veren durumuna geldim. Askerden önce Didim’ e gelip burayı görmüş, kafama yazmıştım. Askerden döndükten sonra buraya yerleşmeye karar verdim. Didim o zaman çok küçüktü, ben burada sineklik taksam aç kalmam, kimseye muhtaç olmam dedim. Bu şekilde başladım.”

SİNEKLİKLE BAŞLADI, BUGÜN DÜNYA MARKALARIYLA ÇALIŞIYOR
Kafasına koyduğunu yapma konusunda son derece inatçı ve hırslı olan Mehmet Çelik, doğru bir plan ve zamanlama ile işe koyulur. İlk altı ay dükkanın önünden bir kişi bile geçmez. Ama o inatçıdır vazgeçmez, ikinci altı ay tek tük işler almaya başlar. Derken siparişler siparişi getirir ve ilk yılı küçük rakamlarla da olsa en azından zarar etmeden bitirir. İkinci yılında ise Denizli’den yeni siparişler almaya başlar, iş yoğunluğu sürekli artmaktadır. Yeni iş geldikçe eleman sayısını çoğaltır, iki, üç, dört, beş, on derken sürekli artan kapasiteyle Sabah 08:00’ den gece 02:00’ ye kadar çalışır. Kendisi daima üretimin içinde işin başındadır. Bu tempo 15 yıl artarak devam eder. 

“Ben 1992 yılında iş yerimi kurduğumda hiçbir şeyim yoktu. Sermaye yok, miras yok, bir yerden piyango çıkmadı, tamamen alın terime dayanarak bileğime güvenerek kurdum bu işi, çok şükür ki Allah lütfetti biz de çalıştık. O dönemde annem ve babam da ciddi rahatsızlıklarla boğuşuyor. 1994 yılında annemi, 1995 yılında ise babamı kaybettim. Bu anlamda inanılmaz bir psikolojik çöküntü yaşıyorum. O yıllardaki resimlerimi görseniz tanıyamazsınız, sanırsınız ki 50 yaşındayım. Gencim ama yaşam gayesi, stres, yorgunluk derken o kadar yıpranmışım ki profil çok yaşlı gösteriyor.” 

Yaklaşık 15 yıl bu tempoda çalışan Mehmet Çelik, işler daha da büyüyünce ikinci merakı olan İnşaat sektörüne atılmaya karar verir.  2003 yılında Didim'de başlayan inşaat furyasıyla birlikte oda bu sektöre girerek yap sat işine başlar. O dönem iyi kazançlar elde eden Mehmet Çelik, Çelikpen’in yaptığı alüminyum doğrama PVC işlerini de yoğun bir şekilde devam ettirir. Her ikisinden kazandığını yine işleri büyütmek için kullanır fabrika yapar, yeni makineler satın alır, kapasiteyi arttırır, gayrimenkule yatırım yapar.  Türkiye’de CNC makinesi alan ilk firmalardan biridir. Personel sayısı da sürekli artan firmada bugün 90 kişi çalışıyor. 

KRİZLERDE BÜYÜDÜK
Bütün ekonomik krizleri fırsata çeviren, birçok firma batarken kriz dönemlerinde de büyüyen Mehmet Çelik’ e bu başarısının sırrını soruyoruz?
“Ben yaşanan tüm ekonomik krizlerde performans elde ettim. Devalüasyon olduğunda insanların ellerindeki döviz değeri arttığı için, özellikle Didim’ de inşaatlara yapılan yatırımlar da arttı. İnsanlar zam gelecek diye bağlantı yaptılar. Biz o bağlantıların ödemelerini alıp işe koyulduk. Ben hep stokçu çalışırım. Bu nedenle zarar etmedik, aksine kar ettik diyebilirim. Bir de o dönemde birçok batan firma oldu. Bizimle çalışanlar baktılar ki hala ayaktayız ve hiç durmadan işi büyütüp çalışıyoruz, bu piyasanın bize olan güvenini de arttırdı. Bir de her zaman temkinli büyürüm ben. Bir hamle yapmadan önce iyi düşünür, şartları hazır hale getirir, sonra hamle yaparım. ”

Hedefi, prensipleri, çalışma azmi sayesinde sıfır noktasından büyük bir marka yaratarak bugün sektöründe lider firmalar arasına giren Çelikpen’ in başarısının altında yatan en önemli prensibin “Disiplin” olduğunu söylüyor Mehmet Çelik. Ürünlerinin kalitesi, zamanında teslim ve verilen sözlerin tutulması, müşteri memnuniyetini otomatikman üst noktalara taşıyor ve müşterilerde oluşan güven kalıcılık sağlayarak yeni işlerin gelmesinde de önemli bir referans teşkil ediyor.  

Bu noktada Mehmet Çelik’ e ileriye dönük hedeflerini soruyoruz, yeni yatırım planınınız var mı? 
“Biz şu an çok büyüdük. İnanın saatleri takip edemiyoruz. Bu noktaya ulaşmamızın altında birçok neden var. Daha ucuz fiyatlara iş yaptırabilecek kişiler dahi kalitemiz ve verdiğimiz güvenden dolayı daha fazla para ödeyerek bizimle çalışmayı tercih ediyor. Biz bu noktadan sonra büyümek yerine, geldiğimiz yerde kalabilmeyi, mevcut durumumuzu korumayı istiyoruz. Yani diyebilirim ki bu noktadan sonra mevcudiyeti koruyabilmek için yatırım yapıyoruz.”

BECKER’ DEN BAŞKA MOTOR KULLANMIYORUZ
Kaliteden ödün vermemek adına ürünlerinde her zaman güçlü markalarla çalışmayı ilke edinen Çelikpen’in motor tercihi ise “Becker”…
“Biz Becker’ den başka motor kullanmıyoruz. Becker, ithal seride en beğenilen, en çok rağbet gören, en az sorun çıkaran ürün. Becker ürünlerinin müşteriye katkısı çok fazla. Yüksek kaliteli ürünler. Ulaşılabilirliği ve sorun çözme noktasındaki yaklaşımları ile fark yaratıyor. Bizim baştan beri ürünlerimizde ithal motor kullanma niyetimiz vardı. Bu markaya ulaşamayız alamayız gibi düşünüyorduk. Sonrasında bu motoru iç piyasaya sunarak temsilcileri ile bizim ayağımıza kadar getirdiler. Bu noktada Becker’ in yöneticileri bize çok yardımcı ve destek oldular.” 

ELEMANLARIMA ÇOK GÜVENİYORUM
“Başarı sadece işi bilmekle alakalı değil, aynı zamanda İkili ilişkiler de çok önemli. İnsan diyalogları çok önemli. Kadro çok önemli. Bu her yerde aynıdır. Kadron sağlamsa, korkma. Bu anlamda ben bizimle 10 yıldır çalışan ve şirket müdürlüğü görevini yürüten Gürkan Can‘ a ve diğer çalışanlarımın hepsine çok güveniyorum” diyen Mehmet Çelik’ ten sonra sözü Gürkan Can’a bırakıyoruz ve kendisine Çelikpen’ de neler öğrendiğini soruyoruz. 

“Benim burada Mehmet Beyden öğrendiğim en önemli şey, işini düzgün yapmanın ne kadar önemli olduğu. O hep bize, ‘siz işinizi düzgün yapın müşteri sizi gelir bulur’  der. Gerçekten de hep öyle oldu. Biz işimizi hep yüksek kalitede yaptık, kullandığımız malzemeleri en iyi markalar arasından seçtik ve ürünlerimize hep bir katma değer kattık. Bu sayede, fiyatımız yüksek olsa bile çoğu firma bizimle çalışmayı tercih ediyor. Üretim kapasitesi ve kalitesi noktasında çok yüksek seviyedeyiz, bilinmeyen hiçbir markayla çalışmıyoruz, marka değerimiz çok yüksek.  Bizimle bir kez çalışan başka bir firmayla çalışamıyor. Çünkü sorun yaşamak istemiyor. Bu da elbette çok sevindirici bir durum. Bizim hiçbir yerde billboardımızı, totem ya da reklamımızı göremezsiniz. Buna gerek duymuyoruz. Biz yıllardır en büyük reklamın işimiz olduğunu, kaliteyi ve güveni ön planda tuttuğumuzda her türlü talebin kendiliğinden geleceğini düşünüyor ve elimizden geldiğince uygulamaya çalışıyoruz dedi.” / EGE BASIN GRUBU

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.