22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • İzmir20°C
  • Ankara16°C

GÜL HASTALIĞINA, LAZERLE SON

Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Önvural toplumun yüzde 15’inde görülen yüzdeki yüzeyel kılcal damar çatlamalarının sadece kozmetik değil çeşitli şikayetlere yol açan bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

Gül Hastalığına, Lazerle Son

08 Kasım 2016 Salı 13:54

Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Önvural toplumun yüzde 15’inde görülen yüzdeki yüzeyel kılcal damar çatlamalarının sadece kozmetik  değil çeşitli şikayetlere yol açan bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

Hastalığın çocuklarda bile yüzde 2 oranında görüldüğüne dikkat çeken Uzm. Dr. Önvural, “görene ‘yanakları al al, sağlık fışkırıyor’  dedirten  görüntü aslında damar hastalığı. Rosasea (gül hastalığı) da bunlardan biri. Kremlerden yarar sağlamadığımız bu hastalıklar artık lazerle tedavi ediliyor”  dedi.

Kılcal damar çatlamalarının; deri yüzeyine yakın, genişlemiş damarların görünür olması anlamına geldiğini belirten İzmir Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Önvural bu görüntüyü çoğu kadının makyajla, erkeklerin de sakalla kapatmaya çalıştığına dikkat çekti. Önvural, kılcal damar çatlamalarının en sık yanaklar, burun kenarları, çene ve bacaklarda görüldüğünü belirterek, nedenleri ve tedavisi konusunda bilgi verdi. Her yüz çocuktan 2’sinde kılcal damar şikayeti bulunduğunu ifade eden Önvural, “Toplum genelinde her 100 kişiden 15’i muzdarip. Genellikle açık tenli insanların sorunu. Yüz bölgesinde, kılcal damar şikayetleri 0,1-1 mm çaplı ince damarların artışı şeklinde ortaya çıkabilir. Bazen de cilt beni görünümünde kılcal damar genişlemesi olarak görülebilir. Yüz bölgesinde görülen kılcal damar şikayetleri, en çok hassas cilt yapısına, güneş ışınlarının hasarına, rozase (gül) hastalığına, metabolik ve romatizmal hastalıklara, aşırı östrojen, alkol, kronik kortizon kullanımı, travma veya genetik hastalıklara bağlı olabilir” diye konuştu.

KIRMIZI YANAKLAR SAĞLIK BELİRTİSİ DEĞİL
Yüzeyel damar hastalıkları hakkında Gül hastalığının evrelerinden örneklerle bilgi veren Dermatolog Önvural şunları söyledi: “İlk başta sadece hasta kızarıklıkla karşımıza gelirken daha sonraki evrelerde orta yaş aknesi dediğimiz sivilcelenmeler, yanma, batma, kızarma, kaşınma gibi deri hassasiyetleriyle başvuruyor. Bunların tedavisinde lazer oldukça etkili bir yöntem. Ama damarı yok ettiğimizde bu evreye geçmeden ve bu şikayetleri de ortadan kaldırmış oluyoruz Krem tedavileri belli bir yere kadar bu hassasiyetleri, bu sivilceleri yok ederken damarları yok etmek kesinlikle tedavinin temel amacı oluyor. Yüzdeki kılcal damar tedavilerinde geçmişten günümüze  çok değişik yöntemler kullanıldı. Daha önceleri kullanılan kriyoterapi (buz), elektrokoter (elektrikle yakma) ve bazı lazer türleri kılcal damar tedavisinde başarılı olmadı ve leke, iz bıraktığı için eski tedavi yöntemleri terk edildi.  Günümüzde kılcal damar tedavisi lazer ve ışık cihazlarıyla başarılı bir şekilde yapılıyor. İşlem süresi 20 dakikayı geçmiyor ama belli aralıklarla hastanın kontrole gelmesini istiyoruz. İşlemi yaptıktan sonra mutlaka iki hafta sonra görüyoruz. İşlem tekrarı 4 ila 6 hafta arasında değişmekte ve daha çok kış döneminde uygulanmakta. Bacaktaki, kalp damar cerrahisinin yapmadığı daha yüzeyel, kozmetik olarak da problem oluşturan kalın damarlarda, koyu renkli lacivert ve yeşile dönük damarlarda da uyguladığımız bir yöntem.” / EGE BASIN GRUBU

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.