24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • İzmir9°C
  • Ankara1°C

ERDOĞAN: ABD’DEN FETÖ KONUSUNDA DİK DURMASINI BEKLİYORUZ

ABD’de Türken Vakfı tarafından düzenlenen gala yemeğinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kara bir gece olarak başlayan 15 Temmuz’da, Türk tarihine eşsiz bir kahramanlık hikâyesinin nakşedildiğini dile getirerek, “Millet olmak kolay değil. Bu millet bir kab

Erdoğan: ABD’den FETÖ Konusunda Dik Durmasını Bekliyoruz

24 Eylül 2016 Cumartesi 12:00

ABD’de Türken Vakfı tarafından düzenlenen gala yemeğinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kara bir gece olarak başlayan 15 Temmuz’da, Türk tarihine eşsiz bir kahramanlık hikâyesinin nakşedildiğini dile getirerek, “Millet olmak kolay değil. Bu millet bir kabile devletinin kurucusu değil, gerçek manada bir devletin kurucusu olan millet” dedi.

Türken Vakfı'nın faaliyetlerini ve gençlere yönelik hizmetlerini takdirle izlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli kuruluşların Türk-Amerikan toplumunu bölgesel çapta ve ülke genelinde bir araya getirdiğini, kendilerinin de bu kuruluşlara destek verdiğini söyledi. Amerika'da siyasi kanallarla lobiler ve baskı grupları arasındaki etkileşimin önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Amerikan toplumunda siyasi ekonomik ve kültürel meselelerde ortak bir çıkar grubu halinde hareket etmesi gerekiyor. Kısa süre önce kurulan Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi, bu bakımdan önemli bir adımdır” dedi.

Türken Vakfı’nın faaliyetleri içinde diğer ülke öğrencilerinin de bulunmasını, Türk-Amerikan kuruluşlarının kapsayıcı bir anlayışla çalışmalarını sürdürdüğüne işaret ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu öğrencilerden Türkiye'ye destek olmalarını ve Türkiye'nin haklı davalarına sahip çıkmalarını istedi ve ekledi: “Zira biz sadece kendi ülkemizin değil, dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların, gariplerin, tüm insanlığın hakkını savunuyoruz. İşte BM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmada ifade ettiğim gibi, 'Dünya beşten büyüktür' derken BM Güvenlik Konseyi'nde kendimizin yer almasını değil, dünyadaki 193 ülkenin orada temsil edilmesini savunduğum için dünyadaki coğrafi ve dini dağılımın adil şekilde sağlanmasını talep ettiğim için bu ifadeleri kullandım."

“İNANDIĞIM DOĞRULARI DİLE GETİRMEYECEKSEM NİYE VARIM?”
Türkiye'nin uluslararası alanda yaşadığı sıkıntılardan birinin bu duruşu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hatta hatta bazı dostlar bile gıyabımızda sırtımızı döndüğümüz zaman bunları konuşuyorlar. 'Cumhurbaşkanı iyi güzel de, işte o da çok dik gidiyor, çok sert gidiyor.' Hayır ya ben doğruyu söylüyorum, eğer inandığım doğruları ben dile getirmeyeceksem niye varım? Çünkü içinden çıktığım, içinde yaşadığım milletimin şanı da budur. Onun için bunları bizim böyle dillendirmemiz lazım” diye konuştu.

15 Temmuz gecesinde bu milletin genciyle, kadınıyla, yaşlısıyla, ordunun içine sızan terör gruplarına, uçak, tank ve bombalara karşı dimdik durarak demokrasi mücadelesi verdiğini ve şehadete yürüdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz böyle bir milletin evlatlarıyız, öyleyse bunun hakkını vermemiz lazım. O şehitler boşuna şehadete yürümediler arkadaşlar kusura bakmayın. Bunlar bizim için adeta bir işaret fişeğidir, bu işaret fişeği istikametinde bizler de yürümek zorundayız, aynı istikamette yürümeliyiz. Eğer aynı istikamette yürümezsek bunun hesabını veremeyiz” ifadelerini kullandı.

“15 TEMMUZ KARA BİR GECE OLARAK BAŞLADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullahçı terör örgütünün (FETÖ) 17-25 Aralık'ta başaramadığı ve yarım bıraktığı darbeyi, 15 Temmuz'da tamamlamak istediğini vurguladı ve darbenin milletin dirayet ve cesareti, kendisinin ve hükümetin kararlı duruşu sayesinde 16 saatte bastırıldığını kaydetti.

Kara bir gece olarak başlayan 15 Temmuz’da, Türk tarihine eşsiz bir kahramanlık hikâyesinin nakşedildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,  milleti ile iftihar edip gurur duyduğunu söyledi ve “Millet olmak kolay değil. Bu millet bir kabile devletinin kurucusu değil, gerçek manada bir devletin kurucusu olan millet" diye konuştu.

Darbe girişiminin talimatını veren terör örgütünün elebaşının hala ABD'de yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu terör örgütüyle bağlantılı dernekler ve kuruluşlar Amerika çapında faaliyet gösteriyorlar, yardım ve destek topluyorlar, ülkemiz aleyhine propaganda yapıyorlar. Yönettikleri okullar üzerinden işte burada malum 170 kadar bunların okulu var, 2 de üniversitesi var. Ve charter school’lardan burada -gelen bilgiler üzerinden konuşuyorum- yıllık kazançları 250 ila 300 milyon dolar civarında, fazlası var azı yok. Kim bilir bununla nereleri nasıl besliyorlar. Tabii diğer aktivitelerinden kazandıklarını konuşmuyorum. Zaten milyar dolarlar konuşuluyor. Ve bunlarla beraber ne yazık ki beslemeler var ve onlarla da attıkları adımlar var. Ve Amerika Birleşik Devletleri bütçesinden aldıkları kaynakları dolaylı yollardan Amerikan siyasetine aktaran bu örgüt, böylece kendine kulvar açmaya çalışıyor. Bu çarpık düzenin nasıl işlediğinin Amerikan makamlarının da dikkatinden kaçmadığına eminiz. FETÖ denilen bu örgüt, yalnızca ülkemiz için değil faaliyet gösterdiği her yerde o devletlerin güvenliğine ve istikrarına tehdit oluşturuyor; bunu her devlet başkanına söylüyoruz.”

FETÖ elebaşının Türkiye’ye iadesini, yaptıklarının hesabını adalet önünde vermesi için ABD makamlarından talep ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki işlemlerin en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını beklediklerini, Türkiye için açık bir ulusal güvenlik tehdidi olan bu kişi ve örgüte karşı Amerika'nın kendi mevzuatına uygun bazı adımlar atmasının aslında iki ülke arasındaki stratejik müttefikliğin de bir gereği olduğunu bildirdi.

“FETÖ’YE DAİR YEREL VE ULUSAL SİYASETÇİLER İLE MEDYA NEZDİNDE ÇALINMADIK KAPI BIRAKMAMALISINIZ”
1915 olaylarına ilişkin asılsız iddialar ve PKK'nın faaliyetleri ile mücadele gibi FETÖ ile mücadelenin de Türk Amerikan toplumunun öncelikleri arasında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda ABD’de yaşayan Türklerin desteklerini beklediklerini ifade etti ve şunları ekledi: “Geçici tutuklama ve iade ve idari önlemler alınması konusunda sesinizi yükseltmelisiniz. Yerel ve ulusal siyasetçiler ile medya nezdinde çalınmadık kapı bırakmamalısınız. Sizlerin bu konudaki katkısı Amerikan kamuoyu ve medyasına yönelik çok önemli bir mesajdır. Böylece meselenin sadece Türkiye'deki iktidarın bir sorunu olmadığı, bu ihanet kesiminin Türk toplumunun tüm kesimleri tarafından reddedildiği daha iyi anlaşılabilecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'deki FETÖ unsurlarının özellikle Kongre ve Temsilciler Meclisi nezdinde Türkiye aleyhine yoğun bir karalama faaliyeti başlattığına da dikkat çekerek, bir FETÖ mensubunun geçen hafta Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi toplantısında 15 Temmuz'u anlattığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meseleyi darbeye maruz kalan milletimizin değil de bizzat darbe girişiminde bulunanların zaviyesinden dinleyen bir komitenin Türkiye ile ilgili nasıl bir kanaate sahip olacağını tahmin etmek herhalde güç değildir" değerlendirmesinde bulundu.

Amerikalı yetkililerin kendilerine 10 teröristin isimlerini vererek bu kişilerin yakalanıp teslim edilmesini istediğini, Türkiye'nin de bu teröristleri yakaladığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “"Ben de senden terörist istiyorum. Millî Güvenlik Kurulumuzun stratejik belgesine kaydolmuş bir teröristi istiyorum. Ama siz hala direniyorsunuz. Neymiş? Mahkeme. Ne mahkemesi ya? Teröristin ne mahkemesi olacak ki? Bunun green kartı varmış. Vatandaşlıktan insanları çıkarmak bu kadar kolay da green kartı iptal etmek zor mu? Kusura bakmayın siz de devlet yönetiyorsunuz, biz de devlet yönetiyoruz. Birinin adı Türkiye 80 milyon, öbürünün adı da ABD hadi bizim iki katımız nüfusu olsun. Bunu yapmaya mecburuz ve bir de aramızda model ortaklık var, stratejik ortaklık var. Onun için sizlerden FETÖ grubunun ülkemiz karşıtı çabalarına engel olmanızı bekliyoruz ve sizlerin dik durması lazım. Adam gibi yaşayalım. Bir yaşayalım ama pir yaşayalım. Yapmanız gereken tek şey, çıkıp her yerde doğruları anlatmak. Türkiye'de yaşanan hadisenin siyasi bir mücadele değil, doğrudan terör eylemi olduğunu herkese ifade etmeli, Amerikan kamuoyuna hakikatleri göstermelisiniz."

Uluslararası Af Örgütü'nü de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir zamanlar bu örgütün kapısını kendisinin de çaldığını ve şiir okuduğu için hapse atıldığını belirterek, onlardan destek istediğini aktardı. Örgütün kendisini arayıp sormadığını söyleyen Erdoğan, "Bunlar dürüst davranmazlar, bunlar ideolojik yaklaşım içindedirler. Kimin ne yaptığına bakarlar. Ha kim yapıyor? Tayyip Erdoğan yapıyor, ‘yaptıysa yanlıştır’; mantık budur." dedi.

“FETÖ’NÜN HALA EN ÜST DÜZEYDE MUHATAP KABUL EDİLMESİ, DÜNYA DEMOKRASİSİ ADINA UTANÇ VERİCİDİR”
15 Temmuz sonrasında Cumhurbaşkanı seviyesinde 54, Başbakan seviyesinde 71, bakan seviyesinde 410, milletvekili seviyesinde bin 228 ve diğer üst düzey temaslar olarak da 7 bin 150 görüşme;  ile bu konuyu dünyaya anlattıklarını ve anlatmaya devam ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış basında yayımlanmasını sağladıkları 2 binin üzerinde mülakat, 200'ün üzerinde basın toplantısı, 500'e yakın makale ile meseleyi medya aracılığıyla izah etmeye çalıştıklarını bildirdi.

Buna rağmen FETÖ’nün hala en üst düzeyde muhatap kabul edilmesi, faaliyetlerini rahatça sürdürmesi, medyada olumlu yayınlara konu olmasının, dünya demokrasisi adına utanç verici olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler hem bireysel hem de kurumsal düzeyde yapacağınız faaliyetlerle inşallah bu durumu tersine çevireceksiniz" sözlerine yer verdi.

“TÜRKİYE TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI AYNI İLKELİ DURUŞU SERGİLEDİ”

Konuşmasında Suriye'deki gelişmelere değinerek, Suriye rejiminin Halep'i kaybetmek istemediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halep'in aslında Türkiye'ye kardeş olduğunu, Gaziantep ile Halep arasında akrabalık bulunduğunu ekledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama dert ne biliyor musunuz? Halep'i sıkıştırarak, Halep halkını Gaziantep'e doğru sürmek, plan bu. Onun için biz bu plana müsaade etmeyeceğiz ve biz Suriye'nin kuzeyinde bir terör bandının oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz. Şu anda attığımız adım, batıda Azez ve Fırat arasındaki o koridoru bir terör koridoru olmaktan çıkartıp bir barış koridoru haline getirmektir. Bugüne kadar yaklaşık 900 kilometrekarelik bir alanı DAEŞ ve PYD terör örgütlerinden temizleyerek Suriye halkı için güvenli hale getirdik. Şimdi El-Bab'a doğru operasyon genişliyor.”

Türkiye'nin tüm terör örgütlerine karşı aynı ilkeli duruşu sergilediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD yönetiminin PYD ve YPG'yi desteklemesini anlamakta zorlandıklarını dile getirdi ve “Daha üç gün önce iki uçak dolusu silah, PYD ile YPG'ye indirildi. Nereye, Kobani'ye. Daha önce de yine Kobani boşaldığı zaman oradaki PYD ve YPG'li teröristlere üç uçak indirildi ve bunların yarısı DAEŞ'e gitti, silahların yarısı da PYD ve YPG'de kaldı. Sayın Başkan ile bunları konuştuk ama dinletemedik. Şimdi ne yazık ki yine aynı oyun oynanıyor. Buradan bir netice çıkmaz. Burada sadece kan kaybı olur" değerlendirmesinde bulundu.

“ABD İLE İLİŞKİLERİMİZE ÇOK BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütünü kullanmanın doğru olmadığına ve bunun ileride çok ciddi sancılara yol açacağına vurgu yaptı ve şu açıklamaları yaptı: “Nitekim PYD ve YPG tarafından kontrol edilen bölgelerde etnik temizlik yapıldığı, insanların evlerinin, topraklarının, mallarının gasp edildiği, direnenlerin baskıya maruz kaldığı hatta katledildiği yönünde ciddi bilgiler geliyor; ta Haseke'den batıya doğru. Bu durum, bölgede çok uzun yıllar sürecek sancılı ve kanlı bir dönemin altyapısının kurulmaya çalışıldığını işaret ediyor. Tabii biz güney sınırımız boyunca hangi örgüt tarafından olursa olsun bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Hem kendi güvenliğimiz hem de Türkmen, Arap, Kürt, hangi etnik gruba mensup olursa olsun tüm kardeşlerimizin huzuru için buna müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda maalesef Amerikalı dostlarımızla ortak bir anlayış birliğine varamıyoruz."

Suriye’nin geleceğini şu veya bu terör örgütüne değil bizatihi Suriye halkına bırakmanın; demokrasinin, özgürlüklerin, hukuk devletinin gereği olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben buradan şimdi sesleniyorum; eğer demokrasiye inanıyorsak, eğer demokrasiyi savunuyorsak, eğer demokratik parlamenter sistem diyorsak, öyleyse niçin bir otokratik rejime kalkıp da Suriye’yi teslim etmenin gayreti içerisindeyiz? ? Bu adam değil mi 600 bin insanın ölümüne neden olan?” diye sordu.

“Amerika’dan istediğimiz; herkese telkin ettiği bu değerleri Suriye’de de hayata geçirmesi, en azından bizim bunu yapmamıza yardımcı olmasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan ilişkilerinin başta FETÖ elebaşı ve Suriye konusu olmak üzere çeşitli sebeplerle zor bir dönemden geçtiğine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Buradan tüm samimiyetimle bir kez daha ifade ediyorum, ABD’yle ilişkilerimize gerçekten çok büyük önem veriyoruz. Mevcut görüş farklılıklarına rağmen bu zor dönemi hasarsız atlatmak için her türlü çabayı gösteriyoruz. Amerikan yönetiminden de benzer bir samimiyet ve buna uygun gayret bekliyoruz. Başkanlık seçiminin getirdiği iç siyasi dinamiklerden dolayı Türkiye’nin hassasiyetlerine şu günlerde yeteri kadar dikkat gösterilmediğinin de farkındayız. Madem Amerika’da iç siyasi gelişmeler küresel politikaları böylesine derinden etkiliyor, öyleyse hep birlikte hem yönetim, hem de kamuoyu nezdinde sesimizi daha gür şekilde duyurmalıyız. FETÖ, PKK ve Suriye meselesi yanında Ermeni iddialarını ve Ermeni diasporasının faaliyetlerini de ihmal etmeden kendi tezlerimizi güçlü bir şekilde ortaya koymalıyız.”

TÜRKEN VAKFI’NIN FAALİYETLERİ
Konuşmasının son bölümünde, Türken Vakfı'nın yönetimine ABD'deki faaliyetlerinden dolayı başarılar dileyen ve vakfa yardımda bulunan hayırseverleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vakfın yaptıracağı yurt binasının ABD'de öğrenim görecek öğrenciler için önemine değindi ve “Bütün yatırım insana olduktan sonra inanıyorum ki mutluluğumuz çok çok fazla olacaktır. Kötü örnekleri gördük, biz iyi örneklerle inşallah ülkemizde bir süreci inşa etmiş olalım” şeklinde konuştu

Türken Vakfı’nın düzenlediği gala yemeği ile New York’taki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, JFK Havalimanı'na geçti ve beraberindeki heyetle İstanbul’a dönmek üzere ülkeden ayrıldı. / EGE BASIN GRUBU

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.